Tedvian ve Cizre Ulu Camii’nin çalınan ejderli kapı tokmağı


Cizre Ulu Camii kapısı İstanbul’daki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde sergilenmektedir. 2019 yılının Eylül ayında  müzeyi ziyaret ettiğimde kapının önünde bir süre durmuştum. Kapının bir kanadında ejderli kapı tokmağı vardı, diğer kanadında ise tuhaf bir boşluk…O boşluğa uzun süre baktığımı hatırlıyorum. Beni rahatsız etmişti. Olması gereken bir şey, yerinde yoktu. Bugüne kadar Türkiye topraklarından yurtdışına götürülen onlarca eserin yokluğunu görmüştüm müze ve ören yeri ziyaretlerinde. Ama nedenini bilmediğim bir şekilde kapıdaki bu boşluk beni huzursuz etmişti. Birbirinden koparılan, iyiliğin ve kötülüğün simgesi bu ejderlerin yan yana olması gerektiğini hissediyordum.  Tedvian’ı yazmak o günlerde düşmüştü aklıma. Sonrasında  aklımın bir köşesinde bekledi. Kendi kendine büyüdü. En sonunda bu satırlara döküldü hikâye. O kapıyı her gördüğümde ejderli kapı tokmağının ait olduğu yere dönmesini diliyorum hâlâ.

Tedvian’daki her şey; isimler, mekânlar, kurumlar, olaylar kurgudan ibaret. Bu hikâyedeki tek ve en büyük gerçek, Cizre Ulu Camii kapısının ejderli kapı tokmağının 1969 yılında bu topraklardan kaçırılmış olması ve halen ait olduğu yerden çok uzakta, Kopenhag’da özel bir müzede sergileniyor oluşu… Hayatımızdan çalınanlar, ancak fark ettiğimiz kadar! Umarım bir gün, her şey ait olması gereken yerde olur.

Senem Tekinkoca

Şubat 2023


Bir yanıt yazın